Sinir sistemi merkezi sinir sistemi ve çevresel (Periferik) sinir sistemi olarak ikiye ayrılabilir. Merkezi sinir sistemi; ‘’beyin-beyincik’’, çevresel (Periferik) sinir sistemi; hareket ve duyusal sinirlerden oluşur.

Bu merkezin incelenmesi için çalışmasının bilinmesi gerekir. Sinir sistemi, kimyasal maddelerinin etkileşimi ile elektrik üretilerek aktif çalışan, canlının tüm varlığını oluşturan sistemdir. Çalışmasındaki aksamalar, bu sistemin ürettiği elektrik akımlarının takibi veya bozukluk varsa ‘’nerede, nasıl ?’’ olduğunun tespiti ile olur. İşte elektrofizyoloji bu esasa göre ortaya çıkmıştır.

Elektroensefalografi (EEG)

Merkezi Sinir Sisteminin yani beynin aktif çalışmasındaki düzenini dışarıdan kaydetme yolu ile hasar, aksama gibi bozulmaları gösterir.

Beyindeki elektrik yayılım tüm hücreler arasında çok düzenli olarak devam eder. Eğer beyinde herhangi bir bozulma, tüm vücutta çalışan sistemlerde bir düzensizlik varsa bu ‘’akım düzeni’’ bozulur. Beynin kendine ait Epilepsi-Tümör-Demans gibi hastalıkları, infeksiyona bağlı ensefalit hastalığı EEG’de özel bulgular verir.

Genel sistemik, yani beyni besleyen tüm organların bozukluklarında ise yine etkilenir. Örneğin; Beslenme bozuklukları, böbrek ve karaciğer yetmezlikleri, tuz kayıpları EEG’de özel bulgular ile tanınır. Ayrıca uyku ve uykuda olan hastalıklarda EEG tetkiki yapılarak teşhis edilir. Doğumdan ölüme kadar tüm yaşamda EEG bize her türlü hastalık ve gelişimi göstermektedir.

İkinci tetkik metodumuz;

Tanı konulan yaklaşık her 4 kadın kanserinden biri meme kanseri Tanı konulan yaklaşık her 4 kadın kanserinden biri meme kanseri

Elektronöromyografi (EMG-ENMG)

Periferik sinirleri, kasların çalışmasını izlememizi sağlar. Beyinden gelen ve beyne giden haberler elektriksel yayılım ile olur, bu da uçtan merkez hedefe sinirler yolu ile olmaktadır.  Biz sinirin doğru ilettiğini, kesintiye uğrayıp uğramadığını, sinirin kendi yapısında bir hasar olup olmadığını sinir ileti ölçümleri ile buluruz. Örneğin; en sık görülen bilek kanalı sendromu yani Karpal Tunel sendromu tanısı elde sinirin uyardığı bölgeden kayıt yapılarak el parmaklarını hislendiren ve hareket ettiren median sinir iletisinin ölçümü, sinir iletisinin kalitesi ve gücünün kaydı ile olur. Sadece ileti bozulmuş, sinir hasarlanmış ve kas erimiş gibi derecelendirilerek tedavi yöntemi seçilir. Bu basit örneğin dışında travmalarda ve sinir kesilerinde, vb. kesin tanı için mutlaka EMG gerekmektedir.

 Periferik sinirler de beyinde olduğu gibi sistemik hastalıklardan etkilenir, çünkü tüm organların tek amacı ve görevi Merkezi Sinir Sistemini sağlam tutmaktır. Canlının esası merkezi sinir sistemidir. Buna en iyi örnek kanserlerdir, daha tanı belli olmayan kanserlerde bile tuhaf ağrılar, uyuşmalar baş gösterir. Periferik sinir kılıfları etkilenmeye başlamıştır. Sinirlerin tüm hastalıklarda dikkate alınması ve elektrofizyolojik olarak incelenmesi tedavi yönlenmesi için çok fayda sağlar.

Elektrofizyolojinin incelediği diğer bir grup da kaslardır. Sinir-Kas iletimi hareketi sağlayan kavşaktır. Bu kavşağın bozukluklarında oluşan myastenia gravis, miyotoni ve miyopatiler gibi hastalıklarda EMG en önemli tanı yöntemidir. Tabi ki elektrolit dengesi bozuklukları, romatizmal hastalıklar, infeksiyon hastalıkları da kasları etkiler, bunların tanısı da EMG ile mümkündür. Tanının dışında hastalıkların gidişi, tedaviye cevapları da EEG ve EMG ile takip edilir.

Özetle, doğumdan itibaren tüm ağrı, uyuşma, hareket bozuklukları, davranış bozuklukları, unutkanlıklar, epilepsi, kanserler, infeksiyon hastalıkları ve benzeri gibi insan vücudunu ilgilendiren her hastalıkta EEG ve EMG bize yardımcı tetkik yöntemleridir.