Galatasaray'ın güçlü bir kadrosu olduğunu aktaran Belözoğlu, "Bizim adımıza çok zor bir maç oldu. İlk golü yediğimiz dakikaya kadar çalıştıklarımızı uygulamaya çalıştık. Galatasaray'ın bireysel kalitesi yüksek oyuncuları ve kazanma odaklı teknik adamı var. Burada onlarla baş etmek adına elimizden geldiğince dersimize iyi çalıştık. Golü yiyene kadar iyiydik. Ancak 18 üstü ve çevresinde bire bir eşleşmeleri yapamadık. Geldiğim günden beri Fenerbahçe maçının ilk 30 dakikası, burada da golü yedikten sonraki 30 dakikadan memnun olmasam da kendi gücümüze göre iyi işler çıkardık. Oyuncularım elinden geleni yapıyor." diye konuştu.
Ligde kalan haftalarda en az 10 puan almayı hedeflediklerini aktaran genç teknik adam, "Bir an önce bizi rahatlatacak pozisyona ulaşma adına motive olmaya devam etmemiz gerek. Son 4 maçta 4 puan hedefliyorduk ama 6 puan aldık. Fenerbahçe ve Galatasaray maçları dışında içeride Kasımpaşa ve Çaykur Rizespor galibiyetleri aldık. Bunlar bizim için önemli ama yolumuz daha uzun. Ortada alınabilecek 30 puan var. Bunun minimum 10 puanını da kazanarak lige tutunmak istiyoruz. Bugün başka bir hedefimiz olmamalı, olamaz da." ifadelerini kullandı.
"İki takımı birbirinden ayırt etmek hakkaniyetli olmaz"
Emre Belözoğlu, Süper Lig'de şampiyonluk yarışında olan Galatasaray ve Fenerbahçe'yi birbirinden ayırt etmenin doğru olmayacağını söyledi.
Kısa sürede karşılaştıkları Fenerbahçe ve Galatasaray'dan hangisini şampiyonluğa daha yakın gördüğünün sorulması üzerine Belözoğlu, "İki takımın da güçlü oyuncuları var. Onları birbirinden ayırt etmek, bir teknik adam olarak 'Bir takım diğerinden daha iyi' demek çok doğru değil. Fenerbahçe'nin güçlenerek gelen bir oyunu var. Galatasaray uzun süredir yenilmiyor ama geçen seneki güçlü oyununun biraz gerisinde. Yine de oyuncularının gücü ve teknik adamının oyuna kazanma odaklı bakışı var. Galatasaray ve Fenerbahçe ligden kopmuş durumda. Hayatım boyunca kazanma odaklı biri oldum. Bizim için böyle mağlubiyetler çok acı. Bu güç farkını kulübede yaşamak çok zor. Bu süreçte iki takımı birbirinden ayırt etmek hakkaniyetli olmaz." şeklinde görüş belirtti.
Kırmızı-beyazlı takımın teknik direktörü, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin güçlü kadrolarına vurgu yaparak, "Galatasaray ve Fenerbahçe'nin elindeki gücü, hiçbir büyük takım elde etmedi. İki takımda da farklı renklerde ve özelliklerde oyuncu grubu var." dedi.
Galatasaray'ın Nijeryalı yıldızı Victor Osimhen'i değerlendiren Belözoğlu, "Osimhen bence bu ligin üstünde bir oyuncu. İstediğiniz kadar koşularını, oyun takibini çalışın ama olmuyor. Oyuncularım yine de elinden geldiğince oyuna tutundular, rakiplerine karşılık vermeye çalıştılar." diye konuştu.
"Türkiye'de spor ekonomisinin güçlü olduğunu düşünmüyorum"
Emre Belözoğlu, Türk spor ekonomisinin Galatasaray ve Fenerbahçe'nin harcamalarını uzun süre götüremeyeceğini söyledi.
İki takımın rekabette ligin genelinden ayrıldığını aktaran Belözoğlu, "Bu, çok devam edecek gibi görünmüyor. Türkiye'de spor ekonomisinin güçlü olduğunu düşünmüyorum. Yüksek seviyedeki oyuncuları buraya getirmek büyük bir külfet. Bugün Antalyaspor, 10 milyon avroluk oyuncu bütçesini bile karşılayamıyor. Yöneticilerimiz kendi ceplerinden karşılıyor. Bu rakamlar ve oyuncuların kulüplere külfetleri düşünüldüğünde bunun çok uzun sürdürülebileceğini düşünmüyorum. Bugün Avrupa'da takımımız yok. Türkiye'deki getirilerle bu kulüplerin yönetilmesi imkansız." ifadelerini kullandı.
Akdeniz temsilcisinin teknik direktörü, "Bu iki takımdan hangisinde oynamak isterdiniz?" şeklindeki soru üzerine, "Futbolculuk çok geride kaldı. Ben bir teknik adam olarak bakıyorum. Böyle sorularla hep bir şey tercih etmeye zorlanan biri oldum. Sonrasında beni iyi adam, kötü adam bildiler. Ben Fenerbahçe'de futbol oynadım. Tercihimi çok önce yaptım ama şu anda beni ilgilendiren tek şey Antalyaspor. Antalyaspor'dan başka bir şeyi düşünmek istemiyorum." diye konuştu.
"Yalnız kaldığımızı hissettiğim dönemler oluyor"
Antalya şehrinin takıma katkısının az olduğunu dile getiren Emre Belözoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu durum bizi üzüyor. Antalya, Türkiye'nin en büyük turizm merkezlerinden. Yalnız kaldığımızı hissettiğim dönemler oluyor. Geldiğimiz günden beri şehrin dinamiklerini hayata geçirmek için çaba sarf ediyoruz. Hala ümidim var. Oyuncularımın reaksiyonu, bizim şehri kenetlemek için verdiğimiz çabayı görenlerin teveccühü var. Ümidimi kaybetmedim. Herkes bıraksa da hayatımız boyunca bırakmadık. Antalyaspor'da olmaktan dolayı mutluyum. Sonuna kadar mücadelenin içinde bize destek olmak isteyenlere kapımız açık olacak. Kimse destek olmasa da biz takımı sağ salim limana yanaştırmak istiyoruz."