Trendyol Süper Lig’in 20. haftasında Fenerbahçe, lig sonuncusu Adana Demirspor’a konuk oldu.
Maç öncesi Jose Mourinho’nun ilk 11 tercihleri yine dikkat çekti. Her hafta sürpriz tercihlerle sahaya çıkan Fenerbahçe, bu karşılaşmada da alışılmışın dışında bir dizilişle yer aldı. Üçlü savunma sistemi üzerinde ısrar eden Mourinho, bu yapıyı daha sağlam bir savunma oyuncusuyla güçlendirebilirse takımın oyun kimliği çok daha netleşebilir ve mantık kurabiliriz. Ancak bu maç özelinde Fenerbahçe defansı yoktu hissiyatını derinden hissettik.
Karşılaşmanın ilk yarısı, Fenerbahçe adına oldukça ilginç anlara sahne oldu. Dzeko’ya yapılan bariz penaltı müdahalesi hakem ve VAR tarafından göz ardı edilirken, sarı-lacivertliler çok net gol pozisyonlarından yararlanamadı. Bu anlarda Fenerbahçe'nin oyun temposunu yakalamakta zorlandığını söylemek mümkün. Hatta ilk yarı izlediğim şey bir futbol maçı mıydı emin olamadım. Öte yandan İrfan Can Eğribayat’ın kurtarışları, takımın savunmadaki eksiklerini büyük ölçüde telafi etti. Adana Demirspor kontraya çıktığında sonuç alabilseydi Fenerbahçe toparlanmakta zorluk çekebilirdi. Bu maçın ilk yarısı hakkında yalnızca Fenerbahçe’nin defans oyuncuları olmadan oynadığı bile söylenebilir!
Maçın tansiyonunu yükselten ve Fenerbahçe'yi uykusundan uyandıran en önemli olaylardan biri, hakem Halil Umut Meler’in kararları oldu. Özellikle Fenerbahçe’nin verilmeyen penaltısının ardından iptal edilen goller, hem oyuncuları hem de teknik ekibi hayli gerdi. Ancak bu kararlar, Fenerbahçe’yi motive eden bir unsur haline geldi. İkinci yarının son 20 dakikası çok daha hırslı ve kararlı bir takım olduğunu anlayan ve yansıtan sarı-lacivertliler, etkili hücum performansıyla maçı tamamen kendi lehine çevirdi.
Oyunun kaderini değiştiren en önemli hamlelerden biri, Dusan Tadic’in oyuna dahil olmasıydı. Tadic’in liderliği ve oyuna kattığı enerjiyle Fenerbahçe hücum hattında adeta devleşti. En-Nesyri’nin iki golü, Dzeko’nun şık dokunuşu ve Cenk Tosun’un oyuna girdikten sonra attığı gol, Fenerbahçe’yi 4-0’lık galibiyete taşıdı. Özellikle En-Nesyri, bitiriciliğiyle ön plana çıksa da daha yüksek bir gol yüzdesine ulaşmak için fırsatları daha iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Adana Demirspor’un kırmızı kartla 10 kişi kalması ve Yusuf'a çıkan kararın ağır olduğu tartışmaları, maçın hakem performansı üzerindeki eleştirileri artırdı. Buna rağmen Fenerbahçe, son 20 dakikada sergilediği üstün futbolla taraftarına keyif veren bir oyun sundu. Bu galibiyet, Mourinho’nun takım üzerindeki etkisini ve potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Kendisinin de söylediği gibi Türk futbolunu öğreniyor!
Her ne kadar bu maç lig sonuncusuna karşı oynanmış olsa da Fenerbahçe’nin temposu, transfer döneminde yapılacak doğru hamlelerle çok daha üst seviyeye çıkabilir. Mourinho’nun istediği gibi bir yapı oluşturulursa, sarı-lacivertlilerin puan farkını kapatarak şampiyonluk yarışında yeniden iddialı hale gelmesi kaçınılmaz. Bu galibiyet, takımın umut veren bir sinyali olarak değerlendirilmelidir. İlk yarının kötü olması ve daha sonra oyunun kalitesinin artması da belki başarı planlamasına dahildir, kim bilebilir?