Babası Ali Numan Kıraç, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında çalışarak tarım alanındaki faaliyetleri başarıyla yönetmiş saygın bir uzmandı. Bu köklü aile geçmişi, Can Ata Kıraç'ın yaşamının her yönünü etkileyerek ona mütevazı bir karakter kazandırmıştır.
Kıraç, gençlik yıllarında toprağa olan ilgisini keşfetmiş ve bu alanda kariyer yapmaya karar vermiştir. Galatasaray Lisesi'ndeki eğitiminin ardından Ziraat mühendisliği diplomasını alan Kıraç, iş dünyasına giriş yapmıştır. Otomotiv endüstrisindeki çalışmalarıyla dikkat çeken Kıraç, Ankara Koç Ticaret Şirketi'nde önemli görevler üstlenmiş ve sektördeki etkinliğini artırmıştır.
İş hayatındaki başarılarıyla tanınan Kıraç, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını da yerine getirmiştir. Türkiye Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) yönetiminde görev alarak ülke ekonomisine katkıda bulunmuş ve planlı karma ekonomi anlayışını desteklemiştir. Ayrıca, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeliği gibi görevlerde bulunarak iş dünyasının çeşitli alanlarında etkin olmuştur.
Kıraç'ın iş hayatındaki yükselişi, onun mütevazı kişiliğiyle dengelenmiştir. Çalışkanlık, disiplin ve özveri ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olarak, başarılarını bu değerlerle taçlandırmıştır. Emekli olduktan sonra bile sade bir yaşam tarzını benimseyen Can Ata Kıraç, ailesine ve çevresine olan bağlılığını hiçbir zaman kaybetmemiştir.
Kıraç'ın evliliği de onun hayatındaki önemli bir köşe taşıdır. Eşi İnci Kıraç ile uzun yıllar süren bir birliktelikleri olmuş, mütevazı ve huzurlu bir yaşam sürmüşlerdir. Ailelerinde hiyerarşiye saygı ve özveri ön plandaydı. Çocukları ve torunlarıyla da aynı mütevazılık ve huzur içinde bir yaşam sürmüşlerdir.
Can Ata Kıraç, iş hayatındaki başarıları ve kişisel özellikleriyle Türkiye'nin önde gelen isimlerinden biri olarak anılmaya devam edecektir. Mütevazı kişiliği, sade yaşam tarzı ve topluma olan katkılarıyla, onun izleri Türkiye'nin iş dünyasında ve toplumunda uzun süre varlığını sürdürecektir.
